Tahammül sınırınız ne kadar !
Değerli okurlarım tekrar sizlerle güncel ve yön verecek yorumlarla yeni yıl da buluşmak güzel oldu.
Günümüz de yaşanan siyasal, kültürel ve bazen de çevresel nedenlerden dolayı oluşan felaketlerle
ilgili birkaç yorumum olacaktır.
Bugün çevremizde yaşanan savaşlar ve ülkelerindeki yaşam standartının kendilerine uymamasından dolayı ülkelerini terk ederek ülkemize göç yolarıyla bazen yasal yâda yasadışı yollarla ülkemize kimi geçici kimi ise temeli yerleşmek üzere ülkemize gelen yabancılar bulunmakta geçen ülkemizde yaşayan yabancıların sayıları
konusunda bir istatistik liste yayınlandı. Bu listede ülkemizde en az
yabancı yaşayan ilimiz Bayburt 32
kişi yaşamakta en çok yabancıda
İstanbul da yaklaşık üç milyondan
fazla insanın yaşadığı tahmin
edilmektedir.
Öncelikle şunu belirteyim tüm
Dünyada bir savaş hali yâda
ülkelerindeki standartlar yâda
yönetim biçimi ile uyumsuzluktan
dolayı oluşan yâda iç çatışmalardan
oluşan göçler nedeniyle ülkelerini
terk edip bir başka ülkeye umut
yolculuğuna çıkıyorlar.
Gelelim işin özüne bugün ülkemizin komşusu olan yâda komşumuz
olan ülkenin komşusundan gelen
düzensiz göçlerle karşı karşıyayız.
Bizim artık bunlara alışmamız gerek
bunun için birlikte ortak yaşamaya
hazırlanmalıyız çünkü bu göçler
Doğukaradeniz de Zengin Arap turistler (Suudlu, Kuveytli, Bahreynli,
Katarlı) ev alıp yazın yazlıkçı olarak
yerleşmişler.
Bir diğer taraftan İran üzeri Afganistan dan gelen (Hazaralı, Puştun, Özbek) savaş mağdurları da
bulunmaktalar ayrıca azda olsa
Afrika dan gelen Sudan dan öğrencilerde bulunmaktalar neyse bu
orada yaşayanlar.
Ülkemiz genelinde en çok geçici
Korumaya muhtaç Suriyeliler listenin en üst sırasını oluşturuyor.
Bugün Adana ve Ceyhan da en çok
yaşayan yabancı olarak Suriyeliler
oluşturmaktadır. Çözüm artık budan sonra birlikte ortak yaşamı
öğrenmeliyiz insanlar farklı ülke
ve etnik yapı veya inançtan ola bilir
bugün bir komşumuz Suriyeli olabilir yarın Afganlı, Iraklı, Ürdünlü,
İranlı, Lübnanlı yâda bir Yunanlı
olabilir.
Artık bu ülkede insanlar yabancı
olabilir ama bu ülkeye vergisini
veren vatandaşlık görevini yerine
getiren herkes birinci sınıf vatandaşı
olarak bakmalı insanların bireysel
olarak işledikleri suçlardan dolayı
geldikleri ülkenin tümünü suçlamak
yanlış ve haksızlıktır. Bu ayrımı
gözeterek Tüm insanlara eşit şekilde
davranmalıyız. Suçu olanın cezasın
ülkemizdeki kanunlar verir.
Birlikte yaşam koşularını oluşturmak için çocuklarımıza ilkokuldan başlayan eğitimle olur bunu
sağlamanın yolu ortak yaşam adı
altında bir ders kitabı hazırlanmalı
ve tüm okullarda okutulmalıdır.
Diğer konumuz Ceyhan da mercin çayının taşması sonucu Altıgöz
Köyünde, Ceyhan nehri kıyısında
çadırda yaşayan geçici tarım işçilerinin çadırlarını su basması ve
Ceyhan Belediyesinin ani Müdahalesiyle Ceyhan kapalı spor salonuna taşınan tarım işçileri. Bizim
artık doğal afetlerden veya geçici
korumaya muhtaç insanlar için bir
tesis kurmamız gerekmektedir.
Bu tesisin içinde Aşevi,
yatakhanesi, çamaşırhanesi,
hamamı ve ibadethanesi olan birçok
amaçlı bir tesise ihtiyaç olduğunu
belirtmeden geçmeyeyim.
Kendinize ve yaşadığınız yerlere
iyi bakın. Bak nasıl güzel oluyor
hayat….
Bu yazımı 09 Ocak 2019 da yazmıştım