KEBAPTAN ÖTE: ADANA’NIN DENİZİ DE LEZZET KOKUYOR!

KEBAPTAN ÖTE: ADANA’NIN DENİZİ DE LEZZET KOKUYOR!

KEBAPTAN ÖTE: ADANA’NIN DENİZİ DE LEZZET KOKUYOR!

“Adana’da deniz var, balık var, lezzet var!”

ADANA’NIN MAVİ SOFRASI GASTRONOMİ DÜNYASINA AÇILDI

UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na gastronomi dalında aday gösterilen Adana’da bu yıl 9’uncusu düzenlenen Uluslararası Adana Lezzet Festivali, şehrin pek bilinmeyen deniz mutfağını vitrine çıkardı. Festivalin en dikkat çekici etkinliklerinden biri, Akdeniz’in bereketli sularından avlanan taptaze balıklar, karides, kalamar ve mavi yengeçlerle donatılan “Adana’nın Mavi Sofrası” oldu.

90 BİN TURİZM PROFESYONELİNE ADANA’DAN MAVİ BİR DAVET

22 ülkede 90 bini aşkın turizm profesyonelini buluşturan Skal International’a bağlı Çukurova Kulübü Başkanı Erol Altun’un ev sahipliğinde, Ege Balık Adana Restoran’da düzenlenen etkinlikte; gastronomi yazarları, gurmeler, gazeteciler, seyahat yazarları ve sosyal medya fenomenleri ağırlandı. Yumurtalık, Karataş, Tuzla, Akyatan ve Ağyatan lagünlerinden avlanan deniz ürünleri, modern sunumlarla sofraya taşındı.

 300 KİŞİLİK GASTRONOMİ ŞÖLENİ: ADANA’NIN DENİZ TADI

Lagos, levrek, çipura, barbun, kefal, karagöz, dil balığı, karides ve mavi yengeç gibi ürünler; özenle hazırlanan mezeler, salatalar, tatlılar ve meyvelerle harmanlandı. 300’den fazla davetlinin katıldığı organizasyon, sosyal medyada binlerce kişiye ulaştı.

EROL ALTUN: “ADANA SADECE KEBAPTAN İBARET DEĞİL”

25 yıldır Adana’da Akdeniz mutfağının temsilciliğini yapan Erol Altun, konuklara şöyle seslendi: “Adana denince akla kebap gelir ama bu şehrin bir de tuz kokan, dalga sesleriyle yoğrulmuş deniz mutfağı vardır. 200 kilometrelik sahil şeridiyle Adana, Akdeniz’in en zengin deniz ekosistemlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Yumurtalık karidesi ve Akyatan mavi yengeci, sadece yerel sofraların değil, uluslararası mutfakların da gözdesi.”

TOROSLAR’DAN DENİZE, LEZZETİN COĞRAFİ SIRRI

Altun, deniz ürünlerinin eşsiz aromasını şöyle açıkladı: “Toroslar’dan gelen kar ve yağmur suları, Seyhan ve Ceyhan nehirleriyle Akdeniz’e karışır. Bu özel karışım, deniz ürünlerine hem besleyicilik hem de eşsiz bir tat kazandırır. Bu coğrafya, sadece bir mutfak değil, bir gastronomi mirasıdır.”

4 BİN YILLIK BALIK MİRASI: ROMA’DAN BUGÜNE

Adana’nın denizle bağının yeni olmadığını belirten Altun, “Arkeolojik bulgular, Roma döneminde bile bu topraklarda balık festivalleri düzenlendiğini gösteriyor. Adana Müzesi’ndeki mozaiklerde lagos ve barbun avlayan figürler var. Bu, geçmişten bugüne uzanan bir sofradır” dedi.

“HERKESİ ADANA’NIN MAVİ SOFRASINA BEKLİYORUZ!”

Altun, sözlerini şöyle tamamladı: “Adana, kebabıyla meşhurdur ama denizle yoğrulmuş bir lezzet kültürü de vardır. Her bir lokma Akdeniz’in tuzunu, Çukurova’nın bereketini taşır. Herkesi Adana’nın mavi sofrasına davet ediyoruz.”

Önceki Haber Bonnie Williams ve Belkıs Bayrak, Anadolu Kısaları Forum 2025’te Genç Sinemacılarla Buluşuyor
Benzer Haberler
Rastgele Oku